27 Temmuz 2012 Cuma

Uşak parklarından görüntüler..

Biberonlu çocuk

Huzurparkta kablumbağa tabanlı dikilitaş.

Huzurpark'ta Türk Büyükleri alanı.

Huzurpark'ta Türk Büyükleri alanı.


Atapark

Uşak hali ve civarından görüntüler..

 Bu dükkanda yok yok, bir tabelada sekiz ürün sayılmış))
 Kapı önü muhabbeti.
 Kına gecesi kıyafetleri..
 Bu fotoğrafta kaç kişi var;))
Ayakkabı kalıpları ve renkler..

Kuşadası Pazarı'ndan yüzler..





Kuşadası Pazarı'nın muhabbetli çifti))




Karahallı sokaklarından. (Uşak)



Tarihi Dülgeroğlu Otel'de nostalji (Uşak)


 1898 tarihinde yapılan han, 1990-1996 yılları arasında restore edilerek otele dönüştürülmüş. 

Taş avluda kahve içmenin keyfi bir başka.



 







 

Doyulmaz lezzet: Ciğerci Arifoğulları (Karahallı-Uşak)


Karahallı'da başlangıçta pazarda bir arabanın içinde ciğercilik yapan esnaf ciğerlerinin lezzetiyle nam salmış. Öyle ki ilçe halkı haftada bir gün ciğer siparişi verip eşdost toplanarak ciğer ziyafeti gerçekleştirir olmuş. Taleplere o koşullarda yetişemeyen ciğerci Karahallı'nın merkezinde bir lokanta açmış. Lokanta temiz ve iyi mobilyalarla  döşenmiş.

Hep ününü duyardım. Bu yaz ben de denedim. Ama ne denemek, hala tadı dilimde. Şimdiye kadar Ankara'nın en iyi ciğercilerinde yediğim ciğerler bu ciğerin yanına yaklaşamaz. Çeyrek mi yarım mı sorusuna çeyrek ve içi boşaltılmış ekmeğe diye cevap verdim ama özenle tatlandırıldığı belli olan ciğeri bitirmeden ikincisini ısmarladım. Fiyatlar ise gayet makul.

Bamyalar diziliyor. (Karahallı-Uşak)

 Bamyalar diziliyor. Karahallı'da kış hazırlığı imecesinden.



İpe dizilen bamyalar merdiven korkuluklarında kurumaya bırakılmış. 

Uşak Huzurpark'ta balon satıcısı


Uşak Huzurpark'ta balon satıcısı. Nohutçuyla kendisinin izin isteyip resmini çektiğimde arkadaşının nohutlarını taze, 1 TL. diyerek satmasına yardımcı oldu.

Uşak Huzurpark'ta taze nohut satıcısı, tanesi 1TL.


1578 yapımlı Burmalı Camii (Uşak)


1578'de yapılan Burmalı Cami. Burmalı minaresindeki ince zanaatkarlıktan etkilenmemek mümkün değil.(Uşak)

15 Temmuz 2012 Pazar

3 Temmuz 2012 Salı

Ayten Usta Lokantası (Eskişehir'in Bursa çıkışında)


Bursa'ya seyahatimde Eskişehir'den Bursa çıkışında 5.km'deki OPET istasyonunda mola verdik. Ayten Usta Lokantası uzaktan ilgimi çekince orada bir şeyler yedik. Seyahatlerde yemek için uygun yer bulmak genellikle bir sorundur. Belki yolunuz düşer, işe yarar düşüncesiyle bu lokantadan bahsetmek isterim. 





Başlıca yemekleri balaban köfte, çömlekte kuru fasulye, çerkes mantısı haluja (ceviz büyüklüğünd
eki hamur açılıp arasına haşlanmış ezilmiş, özel baharat ve otlarla karıştırılmış patates ve rendelenmiş peynir ile yapılıp sıcak suda haşlanmış olarak üzerine yoğurt ve sosla ikram ediliyormuş), höşmerim, kafkas gözlemesi (ballı, cevizli, lorlu, kaymaklı). Yedin mi derseniz sadece höşmerimi denedim, o tek başına yetti. Sıcak da servis yapılıyormuş, ben soğuk, üzerinde dondurmayla yedim, güzeldi, ama ben Balıkesir yöresinin içi daha bol peynirlisini tercih ederim. Höşmerim bir çömlekte geliyor, kesin iki kişiyi doyurur, benden söylemesi. Yemeklerin öykülerini anlatan "Lezzet-i Mecmua" başlıklı servis kağıtları ve temizliğiyle iz bırakan tesiste gelecek yolculuklarımda haluja ve gözlemeyi denemek isterim. Üstüne de "Saraydan kaçan lezzet" diye tanıtılan, farklı bir şekilde sunulan Sultan Kahvesi'ni. Türk kahvesi tiryakileri eminim bu kahveyi seveceklerdir.

1 Temmuz 2012 Pazar

KENTLER, METROLAR VE ANKARA METROSU


Yıllardır bekleyen metro inşaatında su sızıntısı nedeniyle akışkan hale gelen toprağın çökmesi sonucu HKK civarında bir kişi ölmüş, ölen kişinin cesedi Atatürk Bulvarında MEB önündeki metro inşaatında bulunmuştu. Bu nedenle Ankara'nın çok işlek bir bölgesinin çökme riskiyle karşı karşıya olduğu uzmanlarca açıklanmış, bu konuya ilişkin bir yazımı daha önce paylaşmıştım. O yazıda An
kara metrosunun durumunu değerlendirirken örnek olarak Tiflis metrosuna ilişkin bilgilere yer vermiştim. Bu kez de M.Gökçek'in Avrupa'nın ilk üç şehrinden biri olarak gösterdiği Ankara metrosu ile Avrupa'daki bazı şehirlerin metrolarını kıyaslayan bilgileri paylaşmak istiyorum. Ankara'da Ankaray ve metro güzergahlarının toplam uzunluğu 23km. iken bu rakam Atina'da 46km., Paris'te 214km., Moskova'da 28km., Londra'da 400km.'dir. Ankara'da hatlar üzerindeki istasyon sayısı 22 iken Moskova'da 182, Londra'da 270, Paris'te 380 istasyon var. Ankara'da yılda yaklaşık 50 milyon yolcu taşınırken, bu rakam Moskova'da 3.2 milyar, Londra'da 1 milyar. Paris'in 14 hatlı metrosunun 9 km'lik tek bir hattı ise yılda 62 milyon yolcu taşıyor. Yararlanılan kaynak: Cumhuriyet, 30.06.2012 EK: Tiflis metrosunun 1945’te yapımına başlanıp 1966 yılında tamamlanmış. Tiflis Metrosu yerin tam 156 metre altında. Metro ağının uzunluğu 26.4 kilometredir. 20'si yeraltında, 2 tanesi ise yer seviyesinde olmak üzere toplam 22 metro istasyonu bulunmaktadır. Yürüyen merdivenler şaşılacak bir hızda iniş çıkış yapmaktadır. 2005 yılında yapılan istatistiklere göre yıllık 105.6 milyon yolcu Tiflis metrosunu kullanmaktadır. Trenler 60 km ve 90 km/sa hızla gitmektedir. Trenler sabah 6.00'dan gece 1.00'e kadar çalışmaktadır. 4 dakikada bir sıklıkta çalışan trenler, kalabalık saatlerde 2.5 dakikada bir yapılmaktadır.

28 Haziran 2012 Perşembe

İslamda resim yasağıyla ilgili ilginç bir yorum

O çağlar itibariyle değerlendirmekte yarar var.. 

"İslam, resmi çizilen kişilerin (Peygamberler, alimler, önemli bir lider vs) resminin sadece resim olarak kalmaması, ilerde yaşayacak olan insanların, resimlerdeki kişileri aşırı yüceltip, bu kişilerin heykellerinin yapılıp putlaştırılma tehlikesi olduğundan canlı resimleri islamda yasaklanmıştır."


BAKANLIKLAR ÇÖKÜYOR..


         Çöküntü nedeniyle ölen şahsın cesedi Milli Eğitim Bakanlığı metro inşaatında bulunmuş. Melih Gökçek metro inşaatındaki çökük nedeniyle bir kişinin ölümü sonrasında iki gün ortaya çıkmamış, demeç vermemiş. Sonra da twitterdan ben metroyu bakanlığa devrettim diye açıklama yapmış. Açıklamayı birlikte yapmayı bakanlığa teklif etmiş ama Bakanlık kabul etmemiş. İlk tespitlerde alanda metro hattında göçük, çatlak, su sızıntısı bulunmadığı söylenmesine karşın 11 metre yeraltında bulunan metro tünelinin üzerinde 5 ila 8 metre arasında saniyede 8 litre su üreten bir kaynak bulunduğu tespit edilmiş. Suyun kaynağı belirlenemezken kentleşme sonucu yeraltına alınan, islah edilmeyen veya kanalizasyon hattına bağlanmayan Dikmen Deresinin küçük bir kolunun bölgeye kadar uzanmış olabileceği tahmin ediliyormuş. Göçük alanından tonlarca balçık çıkarılmış ve 50 kamyon taş dolgu kapanarak göçük kapatılmaya çalışılmış. Kullanılan malzemenin miktarının bile göçüğün hacmi hakkında fikir verdiği, ancak sadece ölüme neden olan bölgenin kapatılmasıyla sorunun tespiti ve giderilmesi çalışmalarının olumsuz etkileneceği, metro çalışması yapılan alanın tümünün bomba gibi tehdit içerdiği ileri sürülüyor. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın dış duvarından 8-9 metre içeride de 21 metre çatlak oluşmuş. Uzmanlar uzun yıllardır bekleyen metro inşaatında açıkta ve su içerisinde bekleyen demirlerin korozyona uğrama ihtimalinin de inşaatın sağlığı açısından dikkate alınması gerektiğini söylüyorlar. 

      Komşumuz Gürcistan'ın, hani halkının önemli bir kısmının sosyalist dönemi sona erdiren turuncu devrim sonrası sefalete düştüğü, meslek sahibi insanların ülkemize gelip bakıcılık, bavul ticareti yaptığı Gürcistan'ın başkenti Tiflis' e gittiğimde Tiflis metrosunu  gördüğümde çok etkilenmiştim. Beni bu kadar etkileyen Tiflis metrosuyla ilgili bazı bilgileri paylaşmak isterim. Tiflis metrosunun 1945’te yapımına başlanıp 1966 yılında tamamlanmış. Tiflis Metrosu yerin tam 156 metre altında. Metro ağının uzunluğu 26.4 kilometredir. 20'si yeraltında, 2 tanesi ise yer seviyesinde olmak üzere toplam 22 metro istasyonu bulunmaktadır. Yürüyen merdivenler şaşılacak bir hızda iniş çıkış yapmaktadır. 2005 yılında yapılan istatistiklere göre yıllık 105.6 milyon yolcu Tiflis metrosunu kullanmaktadır. Trenler 60 km ve 90 km/sa hızla gitmektedir. Trenler sabah 6.00'dan gece 1.00'e kadar çalışmaktadır. 4 dakikada bir sıklıkta çalışan trenler, kalabalık saatlerde 2.5 dakikada bir yapılmaktadır. Can kaybı başta olmak üzere Ankara metrosunun içinde bulunduğu durumla Tiflis metrosu karşılaştırıldığında Ankara'nın ne kadar acınası halde olduğu, Ankara halkının ne kadar şanssız olduğu bir kez daha anlaşılıyor.

25 Haziran 2012 Pazartesi

ESKİ ANKARA'DAN




           Zafer Çarşısının önüne Atatürk heykeli konmadan önce orada bir havuz ve içinde fıskiyeli bir heykel varmış. Rivayet olunurmuş ki o dönemde şiddetli bir kış gecesi kurtlar Yenişehir Caddesine(bugünkü Atatürk Bulvarı) kadar inmiş ve belediyenin Avrupa'dan getirdiği bronz kız heykellerini dişlemişler. O gece Başvekil İsmet Paşa'nın evinde misafir olan İngiliz Elçisi karın yolları kapaması üzerine yürüyerek eve dönmeye karar vermiş. Ev uzak değilmiş ama her yer bomboş kırlıkmış. Biraz ilerleyince büyükelçiyi bir gülme tutmuş, kurtların birini parçalaması bir şey değil de kurtların parçaladığı insanlardan ilk defa bir frak ve silindir şapka artıkları kalacak demiş...
Kaynak: Dericizade Kolleksiyonu